-
1 çöp kovası
Mülleimer m, Abfalleimer m -
2 çöp kovası
n. bin, dustbin -
3 pedallı çöp kovası
n. pedal bin -
4 çöp
му́сор (м)* * *1) ще́пка, были́нка; соло́минкаgözüme çöp kaçtı — мне в глаз сори́нка попа́ла
saman çöpü — соло́минка
2) му́сор, сор; отхо́ды, отбро́сыçöp arabası — мусороубо́рочная маши́на
çöp bacası — мусоропрово́д
çöp kovası — му́сорное ведро́
çöp sepeti — му́сорная корзи́на
••- çöpten çelebi
- çöpe dönmek
- çöp gibi
- çöp kebabı -
5 سطل آشغال
çöp kovası -
6 vuilnisemmer
çöp kovası [-nı] s -
7 dustbin
n. çöp kovası, çöp varili* * *1. çöp kutusu 2. çöp tenekesi* * *noun ((American garbage-can or trash-can) a container for household rubbish.) çöp tenekesi/bidonu -
8 bin
n. kutu, çöp kutusu, çöp kovası, ambar; kömürlük* * *1. kutu 2. sele* * *[bin](a container (usually metal or plastic, often large) in which corn etc is stored or rubbish is collected: a waste-paper bin; a dustbin.) kap, kutu -
9 Mülleimer
çöp kovası, çöp tenekesi -
10 поганый
-
11 pedal bin
n. pedallı çöp kovası -
12 pedal bin
n. pedallı çöp kovası
См. также в других словарях:
çöp kovası — is. Çöp sepeti … Çağatay Osmanlı Sözlük
çöp — is., Far. çūb 1) Saman inceliğinde herhangi bir sap, dal veya tahta parçası Köşk o kadar sessizdi ki yere bir kibrit çöpü düşse çıkardığı ses işitilebilirdi. P. Safa 2) Yararsız, pis veya zararlı olduğu için atılan ufak tefek şeylerin hepsi… … Çağatay Osmanlı Sözlük
çöp sepeti — is. Büro ve evlerde çöpleri, atıkları koymaya yarayan kap, çöp kovası Müdür, yazılanı okuyup sonra da çöp sepetine attı. M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük
kova — 1. is. 1) Genellikle su ve sulu şeyler taşımaya, kuyudan veya denizden su çekmeye yarayan üstünden kulplu kap Suyu Pire Mahmut bir kovayla getirip kaptanın başından aşağı boşaltıyor. Z. Selimoğlu 2) sf., argo Futbolda çok gol yiyen (kaleci veya… … Çağatay Osmanlı Sözlük